Karayolları… Sinirinizi test diyor sanki.
O kadar yazıldı, her gün konuşuluyor, kamuoyunun gündeminden düşmüyor, ancak kendini bu şehirden sorumlu tutan, etkili ve yetkili kimseler, çıkıp da ‘Arkadaş yazıyorsun ama işin özü, doğrusu-eğrisi şu!’ demiyor.
Tabi seçim üzeri kimsenin kılı kıpırdadığı yok. Herkes kendini genel seçimlere angaje etmiş, odaklamış iken, kim takar Göksun yolunu, kimin umurunda insanların çektiği işkence.
Güzergâhlar değişmiş, dünyanın parası, serveti toprağa gömülmüş, onca insanın evi, tarlası, bağı-bahçesi yol geçecek diye istimlak suretiyle elinden alınmış, lakin siz tutun, zemini ve etüdü bahane ederek güzergâhları değiştirin!
Yani sil baştan deyin.
*
Ama birileri çıkıp bunu anlatmalı, sorumsuz sorumlulara hesabını sormalı, ”Gel bakalım buraya, paraları toprağa gömdünüz, zamanı harcadınız, vatandaşa söyleyecek söz bırakmadınız, bizi seçmene, vatandaşa karşı mahcup ettiniz, neden böyle yaptınız?” diye sormadı.
Taştan ses geldi, karayollarından veya etkili-yetkili kimselerden tık bile yok!
Maraş sahipsiz şehir dediğimizde de, ”Ne yani, biz bostan korkuluğu muyuz, bu şehrin sahibi biziz!” diyenler… Bu işin vebali de var, ne olur şu sorumsuz sorumlulara bir hesap sorun!
Allah lillah aşkına!