2020-01-18 12:38:58

Kazadan sonra emniyet kemeri takmak! Ve Aslan Deveboynu…

Editör

18 Ocak 2020, 12:38

İnsan, her nerede ve hangi konumda, mevki ve makamda olursa olsun, ortamı gerecek, tatsızlık yaşanacak eylemlerden uzak durmalı.

İnsanoğlu, herkesin kendisi gibi düşünmeyeceğini bilerek, herkesin fikrine saygılı olacak. Zira günümüzde insanlar, fitili ateşlenmeye hazır bomba gibiler. Hava bulutlu, puslu, sisli. İnsanlar stres içinde yaşıyor.

Sanayicisi öyle, belediye başkanları öyle, esnafı da öyle, bürokratı da öyle, siyasetçileri öyle, gazetecileri de hakeza…

O bakımdan, şu üç günlük dünyada birbirimizi üzmeye, kırmaya, dökmeye hiç gerek yok!

*

Aslan Deveboynu kardeşimiz, bu günlere tırnağını kazıyarak geldi. Gelirken nereden geldiğini de unutmadı. Nereye gideceğini, hedefini de bildiğini sanıyorum.

O gün, basın adına vermeye çalıştığı birlik-beraberlik ve dayanışma konuşmasını önemsedim, özümsedim. Çok mantıklı ve makul cümleler sarf etti bu meselede.

Ayrımcı değil, birleştirici olmadan yanaydı. Ben değil, biz eksenli konuşması hepinize mesaj niteliğindeydi.

*

Evet, sayın Deveboynu’nun dediği gibi, yerel basın sıkıntılı bir süreçten geçiyor. İş dünyası, yerel yönetimler ve basın sacayağında, güçlü, özgür, ekonomik olarak geçim kaygısı olmayan basın çalışanları adına yaptığı konuşmayı beğendim diyebilirim.

Bugün itibariyle kurucusu olduğum MANŞET Gazetesinin sahibi bu dostumuz, basın çalışanlarının ekonomik olarak hak ettiği yerde olmasını istiyor, bunu savunuyordu. Konuşma videosunu dinledim, mantıklı, tutarlı cümleler kurarken, yalnız kendini düşünen bencil biri değildi.

*

Yazımı, aynı gazetenin değerli muhabiri, efendi kardeşimiz sevgili Ahmet Güneçıkan’ın yazısı ile bitireyim.

“Geçenlerde, "Neyin prim yaptığını biz de çok iyi biliyoruz. Ama taşıdığımız, korumaya çalıştığımız karaktere zarar gelmesin diye çoğu şeyden uzak duruyoruz. Bunu dışarıdan zayıflık, hatta yeteneksizlik olarak algılıyorlar; bunu anlayamamak onların yeteneksizliği aslında" diye bir söz paylaşmıştım. Bunu yeniliyorum ve son günlerde bilgisayarın başına oturup, bilgisizce, düşmanca, fikirsiz, düşüncesiz ve edepten yoksun bir şekilde yazılan yazılar görüyorum, kötü olan şu ki kamuoyu da bu vasat yazılara itibar gösteriyor. Zaten günümüzün en büyük sorunu da vasata tav olmak. İnsanlar vasata tav olmuş durumda. Dedikodu, her türlü doğrunun önüne geçmiş.

Velhasıl, 9 yıldır basın sektöründe çalışıyorum, hani çalışanlarının ben 'Gazeteciyim' diye ortada gezdiği meslek. Ben hiçbir zaman, hiçbir yerde gazeteci oldum diyemedim, kimse benden gazeteciyim dediğimi duymamıştır, demedim çünkü henüz olmadım. Gazeteci olmak bu kadar basit değil ama şimdi bana göre dün başlayanlar, (meslekteki ağabeylerime göre de ben dün başladım) iki satır haber yazamayanlar, fotoğraf bile çekmediği programlarda gazeteciyim diye ortada gezenler, üç kuruşluk internet sitelerinde vıcık vıcık köşe yazısı yazanlar, yaptıkları haberlerin ki bana göre ortada yaptıkları haber de yok ama doğruluğunu bile araştırmayanlar... Ama ben bunların aksine günlük gazetede çalışıyorum, her gün haberler yapıyorum ve hepsinde de başka insanlara faydasını düşünüyorum, amacım insanlara fayda sağlayabilmek ki birçok kişiye de yardım ettim yaptığım haberlerle, beni mutlu eden işte bunlar.
Neyse ya, bakın ben de yazı yazabiliyorum ama her kafadan farklı ses çıkarsa, herkes bir yerden yazarsa sorunlar nasıl çözülecek.
Bu arada ben de KMTSO toplantısına katıldığım için omurgasız olanlardanım.
İşini yapan ve yapamayan birbirinden ayrılmalı…”

Bu yazımın altına imzasını atan var mı?

*

Olanlar oldu, geçti. Kalpler kırılmasın istiyoruz. Çünkü kırılan cam tamir edilir, yapıştırılır, ama kalp kırıldığı zaman tamiri mümkün olmadığı gibi, ustası da yok!

Sonra neyi bölüşemiyoruz. Hepiniz aynı gemideyiz. Hepimizin de ortak kaygısı eve ekmek götürmek, işimizi düzgün yapmak!

Aslan Deveboynu kardeşimiz de bunu istedi, bu mesajı verdi sanayi ve iş dünyasına… Özetle, sevmeyi, birbirimize ve emeğe saygıyı unuttuk unutalı bu hale geldik.

Bakın, Büyükşehir Belediyesi yeni yılın ilk ilanını verdi bile.

Sahi, ben köşe yazımın başlığında ne dedim, ne demek istedim. Ben de anlayamadım valla…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.