Gümrüğe geldiğinde, gümrük memuru Temel’in yanında durmakta olan keçisini işaret ederek sorar;
“Bu ne?”
Temel cevap verir; “Ha, bu mu, o benim köpeğimdir!”
Gümrük memuru şaşkın tekrar sorar:
“Bu ne biçim köpek. Bunun boynuzları var!”
Gayet pişkin olan Temel, gümrük memuruna şu cevabı verir:
“Valla özel hayatı beni ilgilendirmiyor!”
*
Söylenir, ABD zengin ülke, insanların yaşam standardı büyük. Amerika’dan memleketine yeni dönen Rus genci, arkadaşlarına, Amerika’yı fırsatlar ülkesi olarak tanıtır. Derin bir hayranlık içindedir, ballandıra ballandıra anlatır.
“Ah bir bilsen azizim, eşsiz bir memleket, ayrı bir dünya, harika memleket Amerika!” der.
Arkadaşı merakla sorar:
“Nasıl yani?”
Rus genci devam eder anlatmaya:
”Gezmek mi istiyorsun, otomobil emrinde. Hem de lüks cinsinden. Özel şoförün emrinde. Beş para vermeden istediği yere git, gez, ye, iç, eğlen. Orada hayat bambaşka, insan oraları gördükçe buraya gelmek istemiyor.”
Arkadaşı meraklanır:
“O nasıl şey yahu!”
“İnan ki öyle, anlattığım gibi. En lüks lokantalara gidip bedava karnını doyuruyorsun, en güzel katlarda oturuyor, en güzel yatlarda geziyorsun. Orada hayat çok güzel. Yaşanacak yer!”
Derin bir şaşkınlık içinde bunları dinleyen arkadaşının ağzı bir karış açık kalır.
“Vay canına be!...” der, “demek sen Amerika’da bunları gördün, böyle yaşadın!”
Rus genci cevap verir:
“yooo, ben değil, orada yaşayan kız kardeşim!”