Bu, son günlerde çok dinlenen, çok da sevilen türkünün Kahramanmaraş’a, yerel yönetimlerine, siyasetine, sosyal yapısına uyarlanmış haline değinmek için bismillah!
Aslında her gün okura, sorunlara yazdıklarımız birer mektup, birer mesaj. Önemli olan bu mesajları, mektupları doğru okuyabilmek. Yazdıklarımız bizi bağlar. Herkes gibi bizim de bu kent için, sorunları için söyleyecek sözümüz var. o nedenle adımıza köşe yazarı diyorlar. Hani diyorlar ya, halkın gözü, kulağı ve sesi… Ancak yazdıklarımız bazılarının işine gelmeyebiliyor. Kimisi dudak büküyor, kimisi yazdıklarımızdan bir şey anlamadığını ifadeyle ciddiye bile almazken, sağ olsun, iltifat eden, beğenen ve takdir edenler de çıkmıyor değil.
Ne yazarsanız yazın, insanlara yazı ve konu beğendirmek kolay değil. Çünkü insanların duyguları, tuttukları takım, gönül verdikleri siyasi parti farklı olunca, birine artı gelen yazınız, diğerine itici gelebiliyor.
*
Mektubu, yazımızı doğru okuyan kadar, mesajı doğru alan kadar, tersinden anlayanlara benim sözüm!
Bu şehir hizmet bekliyor.
Bu insanlar ahde vefa istiyor, etik siyaset dinlemeyi arzu ediyor.
Maraş’ta kahraman çok!
Bu kahraman kentin kahraman insanları, siyasetçilerin samimi olmalarını bekliyor.
Sütçü İmam diye diye suyunu çıkarttık her şeyin de, Senem Ayşe’nin torunları yerel yöneticilerin verdiği sözleri yerine getirmesini bekliyor.
Bu kadim şehrin vatandaşları, Mıllış Nuri’lerin torunları devlet kurumlarında çalışan memurların herkese eşit muamele etmesini bekliyor.
Bu şehirde yaşayan, ilçeleri dahil, bir milyon yüzbin kişi, herkesin herkese saygılı olmasını istiyor.
Bu toplumun insanları, karayollarının yapılan işleri kontrol etmesini, yanlış yapanları cezalandırmasını bekliyor.
Bu şehiri yönettiğini sanan, bu şehirde söz sahibi olduğunu iddia eden özellikle sivil toplum kuruluşlarının, insanca yaşama katkı vermelerini bekliyor.
Bu şehirde, toplumun bir adım önünde gittiği söylenen, birinci değil, ikinci değil, üçüncü değil, dördüncü kuvvet olarak gösterilen basın camiasının özgür ve tarafsız olmasını, kalmasını can-ı yürekten arzu ediyor.
*
Bu satırlar vatandaşın siyasetçilere, bürokratlara, işadamlarına, üzerine alınan kim varsa, meraklı meraksız herkese yazdığı mektup.
İnşallah doğru okurlar!