2013-03-22 12:46:15

Merhum Özal da öyle demişti, alışırsınız, alışırsınız!

Editör

22 Mart 2013, 12:46

İnsanoğlu neye alışmıyor ki. Hayatımız alışmakla geçiyor sanki. Siyasilere, yerel yöneticilere, sendikalara, bürokratlara, esnafa, ailene…

Demokrasi bu günlerde çok tartışılan, konuşulan bir kavram. Tarifini bile doğru düzgün  yapan yok. Herkes kendi meşrebine göre bir tarif uyduruyor. Kendi dilindense, kendi partisinden ise, kendi meşrebindense, bıçağının da iki tarafı kestiğine göre, demokrasi tarifi farklı olacak, seninkine, benimkine uymayacaktır.

Demokrasi dibe vurdu diyorlar. Kim diyor bunu! Belge mi istiyorsunuz yani. Diyorlar,  yazıyorlar işte. Dibe vurmuş demokrasi ile yetinmeye, demokratik hak v e özgürlüklerin katline, yetimin, öksüzün hakkını yiyenlere “Afiyet olsun, maşallah iştahınız da yerinde, size de yakışıyor!” demeye alışmadık mı?

Mahkemelere gidin, adliye koridorları önünde yalancı şahitlik yapmak için sıra bekleyenleri görürsünüz. Tabi bedel karşılığı… Avanta yok öyle! Yalancı şahitliklere ve şahitleri görmeye de alıştık biz.

*

Allah için, kadınlı erkekli dedikoduyu seviyoruz. Çarşıda-pazarda, kahvede-hamamda, maçta- siyasi parti ortamında bulunduğumuz yeri kadınlar hamamına çevirmekte üstümüze yok. Birilerine çamur atarız, onun ahlaki değerlerini irdeleriz (dinime söven bari Müslüman olsa) malını, mülkünü, parasını, servetini sorgular, kerametimiz kendimizden menkul ya, eli günü yerden yere çalar, karalar, kendimizi yıkayıp kurutma makinesına koyarız.

Herkes güya namussuz, herkes hırsız, herkes çapulcu, herkes yalancı, bir tek biz doğruyuz!

Bunlara, buna da alıştık!

*

Bayrağımızı, vatanımızı, yaşadığımız, doğup büyüdüğümüz toprakları ne kadar seviyoruz diye sorsalar, bizim üstümüze vatansever çıkmaz! Lakin kazın ayağı öyle değil, o kadar ki, memleket, vatan sevgimizi bile gizler olduk! Birilerinin kulağına gidere de kara listeye alır diye…

Alışıyoruz, vallahi alıştık bile.

Bildiklerimizi susmaya bile alıştırdılar bizi. Yazamıyorsun, söyleyemiyorsun, bildiklerimizi susmaya, bilmediklerimizi kusmaya, can kulağı değil, tele kulak olmaya alışmayan kim var Allah aşkına!

*

Çirkine güzel demeye, “Bu halinle bile güzellik yarışmasına katılsan vallahi birinci gelirsin!” yalakalığına soyunmaya alışmadık mı zannediyorsunuz. Alıştırdılar, çünkü sistem öyle işliyor.

Şu günlerde Ankara havasını eleştirmek, çalıp dinlemek moda. Bir sürü Ankara’lı… çıktı. Kız Mersin’li, moda ya, Ankara’lı bilmem ne dedirtiyor kendine. Gidin düğünlere, bakın kadınlara, en çok Ankara’lı bilmem kimin türküsüne göbek atıyorlar.

Şunlara da alıştık, alıştırdılar daha doğrusu, ah bu sistemin gözü kör olsun; dostlarımızın yüzüne kapıları kapatmaya…

 

NOT: Bu yazının devamı yarın…

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.