Her ne kadar iki aday çarpıştı ise de hak, hukuk ve emek galip geldi, hak eden güven tazeledi.
Aslında bu yazı, iki gün önce yazıldı. Çünkü gözüken dağı uzağı olmazdı. Sonuç baştan belliydi. Biz sadece alta birkaç kelime ekledik. O kadar.
Necip Fazıl Kısakürek Kültür Merkezindeki kongre, sanki il kongresi gibiydi. Belki de 3 hafta sonra yapılacak olan il kongresinin provası niteliğindeydi. Heyecan, katılım doruk noktasındaydı ve üstelik de ilgi fazlaydı. Akpınar’ı da hiçbir bu kadar kendinden emin, özgüveni sahibi birisi olarak görmedim. Her ne kadar oyunun galibi baştan belliyse de, Akpınar’ın yoluna mayın döşemek, tekerine çomak sokmak isteyenler çıksa da, delege ‘oyum ve güvenim Akpınar için’ mesajını verdi.
*
Tabi sevgili Akpınar bu mücadelede yalnız değildi. Gözüken ve gözükmeyen birçok destekçisi vardı. Bu beklenen sonucun alınmasından sonra, tabi şimdi bütün gözler il başkanlık seçimine çevrilmiş durumda. Bakalım, 25 Ocakta, ipi kim göğüsleyecek, MHP’nin fincancı katırlarını ürküten, basın toplantısı yaptığında yerel yöneticilerin uykusu kaçıracak birisi mi il başkanı olacak, yoksa etliye sütlüye karışmayan, kendi kabuğuna çekilmiş, birilerinin talimatı ile hareket edecek, partide bütünleşmeyi ve kucaklaşmayı bırakın sağlayacak, uçurumu daha da büyütecek, cılız bir muhalefeti benimseyen biri mi koltuğun sahibi olacak!
Güçlü muhalefet, iktidarı uykusunu kaçırsa da çalıştırır. Siyasete kalite ve heyecan gelir. Güçlü bir muhalefetin olması iktidarı rahatsız etse de, yerinde ve yapıcı eleştiriler nedeniyle iktidarda kendine bir içeki düzen verecek haliyle.
Ancak, bu hafta sonu yapılacak Elbistan ilçe kongresi, (Çarşamba günü) Dulkadiroğlu kadar rahat geçmeyecek, bu kesin!
*
Biz, karşı aday Ali Çadır’a karşı ezici bir üstünlükle galip gelen, fark atan, farkını konuşturan Mustafa Akpınar’ı bir kere daha tebrik edelim.