Biz nerede hata yaptık demeli.
Acaba aday seçiminde mi yanlış yaptık!
Yoksa seçim sürecinde izlediğimiz strateji mi hatalıydı?
Adaya belirleme sürecinde gecikme mi oldu?
Bizi eleştirenlere karşı çok katı mı davrandık?
Genel merkezden, seçim harcamalarında kullanılmak üzere gelen paraları, adaylara koklatmadığımız için gittiğimiz yol yanlış mıydı, doğru muydu?
Yoksa seçimi geçim kapısı olarak mı düşündük?
Acaba partilerin teşkilat başkanları bu soruları kendilerine sordular mı, yani bir özeleştiride bulunup, üstelik de hedefe kilitlenmişken, rüzgâr yakalanmışken, bireysel çıkarları mı öne çıkarttılar, duygusal mı düşündüler?
Bilmiyoruz. Bilemiyoruz…
Peki, teşkilatlar seçim sürecinde gerçekten sandıklara sahip çıktılar mı? Pek sanmıyoruz. Yoksa olacakları, ortaya çıkacak sonuçlara razı olup, gidişatı oluruna mı bıraktılar, bir anlamda pes mi ettiler, onu da bilemiyoruz.
Bilmek istesek de, derdimizi anlatamıyoruz.
Allah var, AK Partililer mükemmel örgütlenmişti. Her sandıkta, her kapıda birer müşahit, kapı gibi duruyor, sandıklara hâkim davranıyor, gelenleri gözetliyor, partilerine oy desteği için harika gayret gösteriyorlardı.
Söylenecek tek söz var, helal olsun!
İkinci kez peki, teşkilat başkanları, yani partinin başındaki arkadaşlarımız, “Ben üzerime düşeni yaptım, ne yapayım, vatandaş tercihini iktidardan yana kullandıysa suç benim mi?” deyip bahane mi üretecekler, yoksa “Bu başarısızlıkta benim de payım vardı, gerçekçi olmak gerekirse, ben de yeteri kadar uğraş vermedim!” mi demeliydi.
Arabanın tekeri patlarsa, yol gösteren çok olur.
Çalıştık, koşturduk, didindik deyip kenara çekilmek yok. Bu sizi kurtarmaz, aklamaz! Bunun hesabını vereceksiniz halka! Seçmeninize…
Suçu, kabahati başkasına yüklemeye çalışmak, ucuz kahramanlık yapmak devri bitti. Herkes kimin ne yaptığını, neleri başaramadığını biliyor, farkında üstelik.
Bahanelere sığınmak seni, beni kurtarmaz, kurtarmayacak. Ortada bir başarısızlık varsa, bunun bedelini herkes ödeyecek.
Fatura kesilirse, KDV’sini kim öder, onu bilemem de, ağır faturayı ödeyebilecek babayiğit çıkar mı, onu da zaman gösterecek.
Bekleyin…
Yakın zamanda bu fatura kesilecek, bazı kellelere gidecek, hesap vermesi gerekenlere belki sorulmayacak bile, yeni görevlendirmelere hazır olun!
Hangi partiden mi?
İlahi, siz de bir hoşsunuz yani.
Muhalefet partilerinden söz ediyoruz yani, bakkal dükkânından değil.
Hani bilinen darb-ı meseldir, adam berber koltuğuna oturmuş, “Berber efendi, saçıma aklar düşmüş mü?” diye sorunca, berber de, “Şimdi, önüne düşerse görürsün” cevabını vermiş.
Şimdi berber koltuğundasınız, unutmayın!