2018-06-26 14:13:54

Nüfusun kadar belediye başkanısın!

Editör

26 Haziran 2018, 14:13

 Kimseyi hedef aldığım, illa ki birilerine göndermede bulunduğum yok. Ama bu düşüncemde iddialıyım, nüfusun 5 bin ise, 5 bin kişilik belediye başkanısın. Nüfusun bu kadar iken, kalkıp da ‘büyük oynayayım, tribün beni alkışlasın, Ankara beni görsün!’ diye 100-150 veya 300 binlik bir ilçenin belediye başkanı gibi hoplarsan, zıplarsan, hele hele medyayı da karşına alırsan, yandı gülüm keten helva…

Ayağa düşersin…

Küçük düşersin...

Altta kalırsın…

*

Örneğin, nüfusu 300 bini geçen sayın Hanefi Mahçiçek…

Örneğin, nüfusu 300 bini geçen sayın Necati Okay…

Örneğin, iki metropol ilçe dahil, il’in tamamının belediye başkanı olan sayın Fatih Erkoç…

Nüfusu 5 bini bulan bir ilçenin belediye başkanı gibi davranamaz, hareket edemez, icraatta bulunamaz.

Büyük olmanın bir bedeli var.

Bir ağırlığı olmalı. Bir karşılığı…

*

Başkanlık ayrı, amigoluk ayrı… Bir tarafı göklere çıkartırken, övgünü, sevgini ileriye taşıyıp, haddini aşarsan, birileri yeri ve zamanı geldiğinde,  ‘hop, dur bakalım, çok ileri gidiyorsun!’ diyecektir. Tırpanlarlar, yoluna mayın döşerler!

Bunu unutma!

Sevginde, saygında ölçüyü kaçırmayacaksın, dozunu iyi ayarlayacaksın.

5 bin nüfuslu ilçenin belediye başkanı gibi hareket edeceksin! Mesafeyi iyi ayarlayacaksın, ayarı iyi tutturacaksın. Yoksa adamın ayarı ile oynarlar.

Siyaset bu… Dost kim, düşman kim belli değilken hele…

*

Sonra… Sağda solda ulu orta laf etmeyeceksin. Kimsenin aleyhine konuşma, kimseyi yerme. Tutarlı ol, dengeleri koru. Bu meselede örnek gösterebileceğim kişi sayın Fırat Görgel’dir. O’nu örnek alacaksın!

Sevgili Fırat Görgel, ne dediğini, nerede ne konuşulacağını, nerede nereye oturacağını çok ama çok iyi bilir. Kalkacağın yere oturmayacak, pişman olacağın lafı ulu orta konuşmayacaksın.

Ki o örnek alacağın insan, sayın Görgel, yerini de bilir, haddini de…

Sen de… Yeri geldiğinde, geri vitese takmayı, yeri geldiğinde frene basmayı bileceksin. Vitesi 1’den 5’e çıkarırsan, bir tarafa çarpman, hasara yol açman kaçınılmaz olur! O hasarı da sana ödettirirler. Fazlasıyla…

Yoksa vakti saati geldiğinde, en yakınım dediklerin,  en güvendiklerin, o en çok göklere çıkarttıkların adamı ‘ham!’ ederler, hap gibi yutarlar!

Benden söylemesi.

Sonra demedi deme! 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.