Evet, dün akşam saatlerinde resmen Osman Okumuş depremi yaşandı. Nasıl mı oldu, anlatalım da maraza çıkmasın!
Yaklaşık 2 ay önce, KENT KULİSİ programı canlı yayın konuğumuz iken deprem olmuş, küçük de olsa artçı stüdyodaki avizeleri hafif de olsa sallayınca, canlı yayında açıkçası depreme yakalanınca ilk fark eden meslektaşım Neşe Yıldızhan olmuştu.
Dün aynısı yaşandı. Sanki artçılar Osman Okumuş’u bekliyordu, sanki ona denk gelmesi, rastlaması için ilahi bir tesadüf yaşanıyordu demek ki, Ramada Oteli’nde Büyükşehir Belediye Başkan aday adaylığını açıklarken, bu kez de 4.3 şiddetinde depreme yakalandık.
*
4 dönemdir belediye başkanlığı yapan, ham iken pişen, ustalaşan, yerel yönetimlerin profesörü haline gelen gönül adamı, önce 2 dönem Beyoğlu Beldesi, arkasından 2 dönem de Türkoğlu Belediye Başkanlığı derken, hedef büyüten Başkan Osman Okumuş, bu kez çıtayı yükselterek Büyükşehir Belediye Başkanlığına aday adayı oldu.
Başkaları hikayelerin önsözünü bile yazamazken, ki daha önce de yazdım bunu, yerel yönetimlerin, yani belediyeciliğin gerçek anlamda kitabını yazan, proje adamı, kaynak üretmeyi bilen, eğitimi ve yeteneği ile kaynakları birleştirip, beldesini, ilçesini abad eden, ihya ve inşa eden bir Osman Okumuş, başarı hikayesi sonrası, roman yazma peşine düştü.
*
Dün akşamüzeri, Ramada Oteli’nde, basın mensupları önünde adaylığını açıklarken, yaptıkları ve yapacaklarına dair basılan broşür de koltuklara konmuştu bile. İçinde neler yoktu, neler. Allah için profesyonelce hazırlanmış.
Hani anlatırlar, Malatya’da, bir Türkçe dersinde öğretmen öğrencilere kompozisyon konusu olarak, ‘Atatürk neler yaptı?’ diye sormuş. Öğrenciler okuduklarından, duyduklarından esinlenerek Atatürk’ün devrimlerinden, savaşlarından ve zaferlerinden uzun uzun söz eden hem de iki sayfalık dersi öğretmenlerine vermişler.
Ancak bir öğrencinin kâğıda yazdığı cevap çok manidar ve ilginç gelmiş, tabi ki öğretmen sadece bu öğrencisine on üzerinden on not vermiş.
Cevap şu; ‘Neler yapmadı ki?’
*
Osman Okumuş başkanı uzun uzun anlatmaya gerek yok. O’nu sadece biz, siz değil, sadece Kahramanmaraş ve çevresi değil, tüm Türkiye tanıyor. İlçe belediye başkanları arasında tanınırlık konusunda ilk sırada gelen, hizmetleriyle, projeleriyle, geleceğe dair fikirleriyle yerel siyasetin parlayan yıldızıdır O.
O, gönüllere dokunmayı bilen, bürokrat kafasıyla değil, esnek ve esnaf zihniyeti ile bugüne kadar adını altın harflerle yazdıran isimdir.
O, bir ziraat mühendisi. Büyükşehirlerin, ilçelerin devasa rakamlara mal ettiği sosyal ve kültürel etkinlikler yanında, millet bahçeleri, piknik-mesire alanlarını kendi yeteneğiyle birleştirerek, üstelik de belediye çalışanlarını devreye koyarak hem kaynakları hoyratça kullanmamış, üstelik de hiçbir kamu kurumuna borç bırakmamış, mesleğinde ustalaşmış bir başkan.
O, gülümsemeyi hiçbir zaman yüzünden eksik etmedi. İnsan biriktirdi yüreğinde. Yaptıklarını yapacaklarının teminatı gösterdi. Ekibine inandı, yol ve kader arkadaşlarına güvendi. Başarı hikâyesinde onların da payının olduğunu hiçbir zaman dilinden eksik ve inkar etmedi.
O, gerçek anlamda bir basın dostu. Zaten basın açıklamasına gelenlerin sayısı bunun en bariz örneğiydi. Gerçek anlamda spor camiasının sevgilisi, gerçek anlamda muhtarların gözbebeği, gerçek anlamda iletişimi güçlü, diyaloga hazır, her türlü eleştiriye açık ve lider vasıflı.
Sordular, ‘Başarının arkasında yatan sır ne?’
İlçesine, davasına, halkına, ailesine olan samimi sadakati, lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan aldığı ilham, cesareti, yeteneği, yaptıkları ile yetinmeyip daha fazlasını halkına layık görmesi ve özgüven sahibi olması, onu farklı kıldığı gibi, farkındalık yaratma konusunda üzerine adam tanımaz kimse.
Çok yazı yazdım bu başarılı başkan için. Bu son olmayacak.
Özetle, dün yapacak çok işinin olduğunu ilerdi sürdüğü, iddia ettiği Kahramanmaraş’ta, sloganı TAM ZAMANI, ŞİMDİ olan Osman Okumuş depremi yaşandı. Hissetmeyen de kalmadı zaten!
Ne diyelim, Rabbim yolunu açık, şansını bol eylesin. Her şey gönlünce olsun yeter!