*
Adamın işi varmış, Ankara'ya gidiyormuş. Acil yani. Tam uçağa binerken kulağına bir ses:
‘Binme, bu uçak düşecek!’ diye fısıldamış.
Dönmüş bakmış, kimse yok, ama içine de bir kurt düşmüş, binmemiş.
Akşam uçağını beklerken kara haber ulaşmış:
Uçak düştü, kurtulan olmadı. Koşmuş Haydarpaşa'ya, bilet almış, tam trene binecek, aynı ses kulağında.
‘Binme bu trene, raydan çıkacak!’
Dönmüş, bakmış, yine kimse yok, trene binmemiş, gelmiş eve, sabah gazeteyi açınca tüyleri ürpermiş.
Tren Eskişehir'de raydan çıktı.
Bu defa otobüse bilet almış, tam binerken yine o ses.
‘Bu otobüse binme, freni patlayacak!’
Dönmüş yine kimse yok!
Dayanamamış, sormuş: “Sen kimsin yahu?”
O ilahi ses cevap vermiş; “Ben senin iyilik meleğinim!”
Adam öfkeyle haykırmış..
“O zaman evlenirken neredeydin?”
*
Bugün Ankara yolcusuyum.
Birkaç gün yokum. Siz de, şayet ihtiyaç duyarsanız, keyfiniz isterse, bendenizi okumaktan sıkıldıysanız, bıktıysanız kafanızı dinlersiniz!
Hakkınızı helal edin! Gidip de dönmemek var.