2015-05-08 09:26:56

Parti olmak kolay da, partici olmak çok zor

Editör

08 Mayıs 2015, 09:26

  

Bizim meslekte olduğu gibi, bir dilekçe veriyorsun savcılığa, bir çırpıda, beş dakikada gazeteci olup çıkıyorsun. Nasıl olsa suyu getiren de bir, testiyi kıran da…

Erken kalkanın gazeteci olduğu memlekette, eline bir kıytırık fotoğraf makinası alarak ‘ben de gazeteci oldum’ diye sağda solda caka satanların bol olduğu ülkede, parti kurmak da aynen bizim mesleğe benziyor.

Gidiyorsun, İçişleri Bakanlığına bir dilekçe veriyorsun, kuruyorsun ‘ekmek partisi’ni, sen de oldun partili, sen de oldun genel başkan.

*

Lafı nereye getirmek istedim, izaha edeyim; siyaset kazanı kaynamaya başladı. Havalarla birlikte siyaset de ısınınca, millet işi gücü bıraktı, siyasete odaklandı. Eh, aha seçimlere 30 gün bile kalmadı şunun şurasında, varsa seçim, yoksa seçim.

Geçimi düşünen kalmadı. Zaten siyasetin bir ucundan tutan, partinin çapsız adamı bile bir yere geldiğinde, zaten ‘geçim’i hanesinin baştan yazdı bile. Ee, kolay mı koşturuyor, işi gücü bırakıyor, zamanı geldiğinde de rantını, nemasını alacak. Olmayan işleri olacak, tutmayan dikişleri tutacak, kopan bağları yeniden düğümlenecek.

Bal tutan parmağını yalar hesabı. Tutup da başka yeri yalayacak hali yok. Parmak dururken…

*

AK Parti 24. Dönem milletvekillerine bakıyorum. Helal olsun! ‘Artık yokuz, ne işimiz var meydanlarda, seçim otobüsü üzerinde, işimize gücümüze bakalım’ demediler, açılışlara katıldılar, seçim otobüsü üzerine çıkıp halkı selamladılar, esnaf ziyaretlerinde bulundular. Yıldırım Ramazanoğlu, Nevzat Pakdil, Sıtkı Güvenç ve Mehmet Sağlam… Küsmediler, kırılmadılar, partilerinin yanında oldular, arkadaşlarını ve seçmeni yalnız bırakmadılar. Vefa dedikleri buydu işte.

Kutluyorum, en içten…

*

Peki ya MHP milletvekili Mesut Dedeoğlu nerede? Mecliste en çok yazılı önerge ve soruşturma önergeleri verdiğini ballandıra ballandıra anlatması kolay da, seçime şunun şurasında sayılı günler kaldı sayın Dedeoğlu, neredesin? Neden arkadaşlarını yalnız bırakıyorsun, neden yanlarında yoksun, neden davaya sahiplenemiyorsun?

CHP… Haydi Durdu Özbalat aylar öncesinden sıdkını sıyırdı, memleketi ile irtibatı kesti, ‘benden bu kadar, bir daha gelirsem namerdim!’ diyerek bağlarını kopardı parti ile memleketi ile, dava ile.

Zaten bir daha yönünü çevirip de Maraş’a bakmaz. İşi gücü de Ankara’da, niye gelsin ki…

Bu arada, MHP İl Başkanını kutluyorum. Herkesi yanılttı, söylenenlerin aksine arı gibi çalışıyor, partisinin oylarının artması için yüreğini ortaya koyuyor. O nedenle, sayın Süleyman Öner’i candan kutlamak düşüyor bize.

*

O bakımdan diyorum ki, parti olur, bulunur da. Ancak partici olmak, partili olmak bambaşka bir şey. Herkes olamıyor işte. Her partiye üye olan, her partiden aday adayı veya milletvekili olan partili ve partici olamıyor.

Olsa olsa mevsimlik işçi statüsünde muamele görüyorsun.

Ya da taşeron… 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.