Birbirlerine bağırmalar, hakaretler, çirkin iftiralar, parti seçim bürolarına saldırmalar derken, hayırlısı ile kalan şu iki hafta geçse de rahatlasak! Vallahi gına geldi, billahi de geldi. Zaten seçim heyecanı yok, aşk da yok yaşanacak, zaten para harcayan, elini cebine atan çıkmadı Allah'a şükür, o zaman vur patlasın, çal oynasın, biz de türkülerle idare edelim şu iki haftayı.
*
Sizi temin ederim televizyonu açmaya korkuyorum. Liderlerin birbirlerine karşı söylediği o sözler, yer yer belden aşağı vurmalar, diz altına inen sözcükler, mahremiyet denen şey zaten kalmadı da, iffet ve siyasi ahlak zaten dumura uğrayalı çok oldu, 'maç bitse de gitsek' diyen, gönülsüz, üstelik de oyundan düşmüş futbolculara döndük inanın.
Artık vatandaşın yolda, caddede sokakta rastladığında sorduğu sorulara ne cevap vereceğimizi de şaşırdık. Bir skor, bir rakam söylüyorsun, damarına basmışsın gibi, itiraz ediyor. Sonra kendi fikrini aşılamaya gayret gösteriyor. O vakit sorma bize!
Hem bilgiçlik taslayıp, hem de bize zarf atarak ağzımızdan bir cümle kapmaya niyetli siyaset cahilleri varken, kime ne anlatacaksın. Zaten kendi söylediğine sen de inanamaz oldun her geçen gün. Oldun, çünkü tutarsızlık, heyecansızlık, 'Aman canım, zaten maçın skoru belli, iktidar partisi maçı farklı skorla alır' teslimiyetçiliği, dün şehrimize gelen, misafirimiz ve onur konuğumuz olan Cumhurbaşkanı sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın eksik, geri kalan ne varsa süpürüp skoru iktidar partisi lehine çevireceği bilindiğinden, söylenen sözlerin, erken tahminlerin, uçuk kaçık skorların bir hükmü de kalmayacak.
Kırsal kesim ve varoşlar kararını vermiş zaten.
*
Bir de anlamadığım, seçim araçlarının şehir içinde bangır bangır bağırmaları artık son bulsun! Gürültü kirliliği had safhada iken, zaten ne dediği anlaşılmayan müzikli sözlerin kulakları rahatsız ettiğini, tırmaladığını bilmeyen kalmadı.
Gidin kenar semtlerde gezdirin araçlarınızı. Ne var Trabzon Bulvarında? Yeter milletin kafasını şişirdiğiniz ve dalga geçtiğiniz, yeter vatandaşın midesini bulandırdığınız, yeter seçmenin kafasını karıştırdığınız, yeter seçimlerde ilk kez oy kullanacak genç kesimin zihnine işkence çektirdiğiniz!
Yeter yani, yeter! Yeter'i biliyorsanız tabi.
*
Şimdi dün mesai saati sonrası sayın Cumhurbaşkanı geldi. Köprülerin altından geçen suların rengi farklılık gösterecek, dengeler değişecek, birileri insanların beynine ayar verecek, maç bitti, derken, maçın 90 dakika olduğunu unutanlar, son saniyelerde gelen ve üstelik de ofsayt kokan golle zar zor beraberliğe, belki de umulmadık anda gelen golle yenilgiye bahane arayacak bazıları.
Kimisi teknik direktörü değiştirecek, kimisi oyunu satan, şikeye bulaşan futbolcusunu erken gönderecek, sözleşmesini feshedecek, kimisi de erken gelen şampiyonluğun tadını çıkartacak, belki de bir şampanya patlatacak şampiyonluk şerefine!
Bakalım, şunun şurasında topu topu iki hafta kaldı. Bakalım kupayı kim kaldıracak, taraftarı kim sevindirecek, bakalım gelecek sezon hangi umutlar serpiştirilecek!
Az kaldı, bekleyin!