Yan yana yazınca, ‘ne alaka!’ diyeceksiniz belki de, azıcık sabredin ve yazıyı okuyun.
Zaman zaman rastlarım, görevini yapan emniyet mensuplarına karşı, dayılananlar, efelenenler, küstahlaşanlar, ukalalık edenler çıkıyor.
Ağızlarından ilk dökülen cümle, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun?”
Cehennemin dibi…
Bildim, ya da bilmedim ne olacak! Ekmeğimi mi keseceksin, işimden mi edeceksin, yurdumdan yuvamdan mı edeceksin!
Bir kıçı kırık siyasetçi çıkıyor, arkasına aldığı siyasi güçle, aslında acizliğini ortaya koyuyor, devlet memuruna, kendisinin can ve mal güvenliğini koruyan polislere posta koyuyor, “Seni bilmem nereye sürdüreyim, sen haritada Hakkari’yi gördün mü?”
Hakkarililere hakaret ediyor, salak farkında değil.
*
Her meslek gurubunda vardır, polisin de içinde çürükler, çarıklar, psikopatlar, dengesizler mutlaka vardır ve çıkar da… Neticede o da insan, etten kemikten… Ulusal gazetelerin 3. sayfalarına haberlerde okuyorsunuz, yok cinnet getiren polis ailesini tarımar etti, yok bilmem ne…
İnsan olanın başına herşey geliyor hayatta.
Geliyor da, Hatay Dörtyol’da olan hadise birkaç gündür ulusal medyanın olduğu kadar, polis camiasının da dilinden düşmüyor.
Her hadise ile ilgili teşhis mekanizması çalıştırılmış olsaydı, bunun medeni bir davranış olduğu ve vatandaşı polise karşı himaye etmeyi amaçladığı düşünülebilirdi.
Hadiseyi biliyorsunuz, Hatay-Dörtyol’da, bir kantin işletmecisi, aynı zamanda da bir siyasi partinin (hadi yazalım anasını satayım, beni de ipe götürecek, yolumu kesip dağa kaldıracak değiller ya- dağ başımı lan burası?) AK Parti’nin ilçe gençlik kolları başkanı, polisle tartışıyor, onu sürdüreceğini söylüyor.
*
Bizim de gençlik kolları başkanımız var, Allah razı olsun, ne kibirliliği bilir, ne saygısızlığı meslek edinir, adam gibi adam, beyefendi. Sanmıyorum ki, hiçbir zaman siyasi gücünün arkasına sığınarak ona buna çalım etmiştir.
Sonra bazı şeyler karakter meselesi.
Karakterine inandığım, sağlam bildiğim sevgili Fırat Görgel’e bu açıdan ve her açıdan kefilim. Avukatlık mesleğinin olduğu kadar, şehrimizin de, partinin de yüz akı, göz bebeği, onuru, gururu.
Neyse…
*
Milletvekilinin oğlu imiş polisle tartışan çocuk. Babasının danışmanı ile emniyete geliyor, polisi sıraya dizdiriyor, teşhis ediyor aklı sıra.
Sanki oradakilere polis değil de, sabıkalı, hırsız, arsız, ya da PKK’lı…
Buna sebebiyet veren, zemin hazırlayan da polis aksi gibi.
Ben, maiyetini, astını küçük düşüren, onun onuru ile oynayan her kim ise, bırak ilçe emniyet müdürünü, padişahın püsküllü oğlu olsa tanımam, yerden yere çalarım.
Her mesleğin, herkesin bir onuru var. Haysiyeti var…
Sen astını, memurunu bir kıçı kırık siyasetçi önünde küçük düşürürsen, yarın aynı akıbet senin de ya çocuklarının başına gelecek, bunu unutma!
Etme bulma dünyası dediklerinden…
KİMLİK GAZETESİ ve maraskimlik.com olarak, şerefli ve dürüst polislerimize başarılar diliyorum, kendi maiyetini küçük düşüren o emniyet müdürünü de kınıyorum!
Siyaseti arkasına alıp da polisi hizaya getiren sözde siyasetçiyi zaten adam yerine koyduğum yok!
Herkes Fırat Görgel değil ki birader! Kimse onun tırnağı bile olamaz!
O kadar…
okan 13 Yıl Önce
dam üstünde saksağan,ne alaka,yalakalıktan başka bir şey yok bu yazıda
XXXX GÖRGEL 12 Yıl Önce
fırat abiyle aynı soyadı taşıyan bir akrabasıyım evet adam gibi adam ama senin yazınla ne alakası var yalakalık yapmışın direk methiye yazsaydın bari daha dürüstçe olur tebrikde ederdik. inşallah onunda çevresi yalakalarla dolu olmaz yoksa çok utanırım