Yok yok, içimizdeki papazlardan söz etmiyorum. Sümme haşa! Resmen Hristiyan âleminin din adamından bahsediyorum. Hemen diklenmeyin öyle!
Neticede bu bir fıkra, ne var efelenecek, ‘hoop, ne oluyor?’ diye çıkış gösterecek. Al, oku!
*
Temel trafik polisi olmuş. Gelene geçene acayip cezalar yazıyor. İlçe halkı bakmış olacak gibi değil. Eften püften şeylere ceza yazılınca, canları sıkılmış, illallah etmişler ve şikâyette bulunmuşlar.
Bunun üzerine trafik amiri Temel’i ıssız bir köy yolunda görevlendirmiş.
Aklı başına gelsin diye…
Temel yeni yerinde göreve başlamış ama ne gelen var, ne giden. Sıkıntıdan patlamış, akşamı zor etmiş. Tam görev yerini terk edecekken, bakmış bisikleti ile gelmekte olan bir papaz görmüş. Durdurmuş ve yanına yaklaşmış;
“Papaz efendi, bu karanlıkta tek başınıza gitmekten korkmuyor musunuz?” demiş.
Papaz da; “Niye korkayım evladım…” diye cevaplamış. “Ben yalnız değilim ki. Sağımda İsa Hazretleri, solumda ise Meryem Ana var, korkulur mu hiç!” deyince Temel hemen ceza makbuzunu çıkartmış ve;
“Papaz efendi size üç kişi ile bisiklete binmekten ceza yazıyorum” demiş.
*
Madem 3’ledik, yine 3’lü bir gurubun fıkrasını yazalım.
Malum, havalar soğuk, kış kapıya dayandı. Bu günlerde sıkıcı yazı gitmez. En iyisi fıkralarla hem günü kurtarmak, hem içinizi ısıtmak, hem de biraz olsun şu sıkıcı hayatta gülümsemek.
Sonra, benin yazdığım fıkralar, şu soğuk havada gribe, nezleye ve soğuk algınlığına iyi gelir.
Denemesi bedava…
*
3 arkadaş yolda yürürlerken kestirme bir yol bulmuşlar. Bu kestirme yol da mezarlıktan geçiyormuş. 3 arkadaş mezarlıktan geçerken ‘tak, tak’ diye ses duymuşlar.
Korkmuşlar önce. Hayalet olduğunu düşünmüşler ve titremeye başlamışlar. Ama devam da etmişler yollarına.
Biraz daha yürüdükten sonra, bir taşa elindeki çekiçle vuran ihtiyar bir adam görmüşler. Adamın yanına gidip; “Amca ne yapıyorsun, korkuttun bizleri” demişler.
İhtiyar aldırış bile etmemiş, sanki gelenleri görmemiş gibi, “Adımı yanlış yazmışlar da…” cevabını vermiş.