2019-11-12 16:30:36

Sami Kervancıoğlu’nun önlenemeyen yükselişi

Editör

12 Kasım 2019, 16:30

Bu onun hakkında kaçıncı yazım, sayısını unuttum. Sanki ortağım, sanki patronum, sanki kardeşim, sanki kervan@alapedo’nun sahibi benim. Çünkü aynı zamanda da MÜSİAD Başkanı olan Sami Kervancıoğlu, o kadar popüler ki, o kadar tanınır oldu ki, maşallah her gün gündemde, manşetlerde.

Çoğu zaman düşünürüm, acaba biz bazı insanları gözümüzde fazla mı büyütüyoruz diye. Bu sebeple de eleştiri aldığım çok olur.

Bazı insanları, kurumları, marka ve firmaları sık sık gündeme getirince, özeleştiri yapmıyor değilim. Çünkü bu meselede çok eleştiri aldığımı biliyorum. Ve kendi kendime; “Yazıyorsun ama o insan, o marka, ya da firma bunu hak etmiyor!” şeklinde düşündüğüm günlerim çok oldu.

Zira zaman zaman bu haklı eleştirileri veya bireysel düşünceleri kabullensem de, şuna vurgu yapmak istiyorum, gelişen ve değişen dünyada, artık markalar ve şehirler savaşıyor, birbirleriyle rekabet ediyor.

Bizim meslek örneğin; Gazeteci daha iyi, daha mükemmel, daha seri ve daha çok özel haber için yarış içinde. Yok sen daha az tıklandın, yok ben daha fazla takip edildim, ok benim takipçim senden fazla, yok senin şu haberin asparagas, yok benim şu röportajım ulusal çapında vs… gibi..

Aynı meslek gurubundan olan bir esnaf daha fazla müşteri, daha fazla kazanç, daha çok iş için amansız bir uğraş veriyor.

Sadede geliyorum; mesela dondurma sektörü…

*

Kentimizde uluslararası çapta isim yapmış, şubeler açmış, fuarlara katılmış, satış portföyünü genişletmek için yurtiçi ve yurtdışı satış ağını genişletmiş markalarımız var. Tabi satış ve dağılım ağı genişledikçe, tanınırlık oranı artıyor, ticaretiniz büyüyor, cironuz katlandıkça katlanıyor.

Bu da şehrimize tanınırlık, reklam ve döviz olarak getiri sağlıyor.

Hem içeride, hem dışarıda…

*

Kahramanmaraş dondurmanın başkenti. Merkezi… Bu cümleyi, kelimeleri yazarken gurur duyuyorum. Duyuyorum da, ah bir de birliktelik sağlayabilseler.

Birbirlerini kıskanırlar. Duygusal anlamda değil tabi bu, ticari anlamda. Birbirlerini takip ederler, yorumlarlar kendi aralarında.

Serbest piyasa ekonomisi ya. Satış rakamlarını takip ederler, nerelere ne kadar mal satıldıklarını öğrenek isterler, kalifiye elamanlarını kapmak isterler, eğer mümkünse, yer bulabilirlerse hemen burunlarının dibine şube açmayı hedefe koyarlar.

Ve de en çok da başta gazeteler olmak üzere, sosyal medyada rakipsiz olmak isterler.

Çünkü reklam güzel şey. Getirisi var neticede.

*

Geldik yine Sami Kervancıoğlu’na. En sevdiğim huyu, telefon açarsınız, o an müsait olmasa da, mutlaka size dönüş sağlar ya da anında karşınıza çıkar, o nezaket diliyle, ‘buyurun efendim!’ der.

Bazılarını ararsınız, telefonun sesini duymazdan gelir, aranana bakar, görmezden gelir.

Unuttum der, zamanım yoktu der, müsait değildim der, işlerim yoğundu ondan bakamadım der.

Bahane çok.

Neyse… Bunlar, kişilerin beşeri ve ticari ilişkilere bakış açısı. Geçiyorum. Ya da o kişinin (muhatabın) o türlü türlü bahanelere layık olup olmadığı da bir başka mesele…

*

14 Temmuz günü, 15 Temmuz hain darbe kalkışmasının 3. yıldönümü için şehrimizde çeşitli etkinlikler düzenlenirken, kervan@alpedo ve MÜSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Sami Kervancıoğlu kardeşimiz 15 Temmuz ruhunu diri tutmak adına tertiplenen güreşlere sponsor oldu. A’dan Z’ye…

Aradan zaman geçti, ayrıntıya girmek yanlış olur. Bir koltukta birkaç karpuzu taşıma niyet, yetenek ve gayretine sahip olan sayın Sami Kervancıoğlu, o gün güreş ağası seçildi.

Bunu hak etmişti. Yakışmıştı da üstelik.

MÜSİAD İl Başkanı olduktan sonra bu kurum hem var olan kimliğini büyütüyor, icraatları ile kurum ivme kazanıyor, tanınırlık oranı ve gününe günler ekleniyor, var olan bir sivil toplum kuruluşu canlı ve diri tutuluyor. Ne yapıyorsa şehrimiz adına, memleket adına, şehrimizin tanınması, reklamı adına.

*

Ve epey oldu, bir Cumartesi günü…

Sabah saatlerinde TRT HABER’i açtığımda bir kere daha firması kervan’ı, markası alpedo’yu tanıtıyor, dondurma şovu ile yine gündemini koruyor, bunu yaparken de yüzünden eksik etmediği gülümsemesi ile müşterilerine, insanlara ve şehre güven veriyor.

O, her bakımdan her türlü övgüyü de hak ediyor.

Şehrin, firmanın tanıtımında ve dondurma şov operasyonunda sevgili Mustafa Pekel’in ve Yaşar kireçci ile emeği geçen diğer çalışanların da hakkını teslim etmek gerekiyor.

Ortada bir emek, bir başarı varsa, bu kurumundur. Markanındır, firmanındır.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.