Bulutlar dağıldı, köprülerin altından akan suların rengi belli oldu, sular duruldu ve seçmen kararını verdi; koalisyon dedi…
Hep sandık, hep sandık dedik ya, sandık da cevabını verdi işte. Ortaya çıkan rakamı, tabloyu ve skoru bilmeyen, duymayan kalmadı.
Şimdi çok düşünme zamanı. Ama aklıselim tarafından.
Şimdi fatura kesme, hesap ödeme vakti. Biliyorsunuz, AK Parti genel merkezi, yerel yönetimlerden, il ve ilçe teşkilatlarından rapor istedi. ‘Neden kaybettik?’ veya ‘oylarımız neden yüzde 10 düştü, HDP barajı aşamayacaktı, nasıl aştı?’ gibisinden soruların cevabı istendi teşkilatlardan.
Ha, bu sorulara muhatap olan il ve ilçe teşkilatları kendi hatalarını, eksikliklerini, beceriksizliklerini ortaya koyarlar mı, bahane yoksa bahane üretme yoluna mı giderler, bilemem. Özeleştiri yapsalar, ‘biz nerede hata yaptık’ diye kendilerine sorsalar, tartışsalar, iyi ederler.
Siyasetten anlayan biri değilim. Emanet oylar geri geldi, tepkiden desem, inanır mısınız?
*
Malum hikâye, fıkra her neyse, bilirsiniz. Ordu savaşı kaybetmiş, asker geri çekiliyor, büyük de zayiat var. Ordunun tepesindeki general savaşı yöneten komutanı çağırmış ve bu savaşı neden kaybettiğine dair 3 sebep istemiş.
Komutan saymaya başlamış. ‘1, barut bitti…’ ikinciye gelmeden ordunun tepesindeki general ‘dur!’ demiş. ‘Tamam, madem barut bitti, diğer sebepleri saymana gerek kalmadı!’
Seçimler de o hesap. Elde barut kalmayınca, ne yapsan nafile!
*
Bildiğimden değil, duyduğumdan söylüyorum, bir valiler kararnamesi hazırlanıyormuş. ‘O kadar yoğun gündem, telaş içerisinde valilik kararnamesinin sırası mı?’ diyenleri duyar gibiyim!
Haklısınız! Birkaç gün bekleyin o zaman.
Ve bugünlük bu kadar!