Kimisine, ‘Helal olsun, yakışır!’ diyorsunuz.
Kimisini de burun kıvırıp, ‘Başka adam bulamadılar mı, bundan ne köy olur, ne kasaba’ dediklerdiniz de olmuyor değil.
Şimdi herkes işi gücü bıraktı, seçim toto oynuyor. Hangi parti kaç milletvekili çıkartır, eskilerden kim kalır, yeniler kamuoyunda kabul görür mü, millete bunun derdinde.
İstiyorlar ki, adam gibi adamlar çıksın sahaya, ‘ben milletvekili aday adayıyım!’ desin.
*
Seçim, aday adayı toto oynamaya zaman yok, vakit dar. Herhalde siyasi partilerin aday adayları konusunda da pek seçici oldukları malum olsa gerek. Zaman yok, listelere konacak, ‘peh!’ dedirtecek adam yok. Almışlar ellerine feneri, ‘adam arıyoruz adam!’ demeye başladılar.
Ama yok, olanlara da çelme takma derdindeler. Baksanıza, Ankara’yı Çarşıbaşı yoluna çevirdiler. Bin bir türlü iftiralar atılıyor arkasından, dedikodular üretiliyor, yok hükmünde gösterip, yukarılara gammazlayarak siyasi ikbali ile oynanıyor.
*
Kesin olan şu gerçek de var ki, insanlar öyle ithal milletvekili adayı istemiyor, beklemiyor. Bu şehrin bağrından çıkmış, bu şehrin kokusunu, dokusunu, rengini bilen donanımlı insanlar istiyor. Ankara havasından çok, Ilıca’nın tavasına özlem duyan, buram buram memleket kokan kimler varsa, onları listede görmek isteyen vatandaş, bekliyor.
Derken, Afşin ilçemizden herkesin sevip saydığı Koray Kıraç çıktı. Sevgili Koray Kıraç’ı bırakın kuzey ilçelerini, merkezde bile tanımayan çıkmaz. Siyaseti de biliyor, toplumu da. Düzgün insan. İşinde de, siyasetinde de başarılı, lekesiz, hilesiz.
Kıraç, kuzey ilçeleri adına şehrimizi mecliste başarı ile temsil edeceğine inandığımız kimse. Önemli olan bizim değil, halkın gönlünde olması. Yaşamı boyunca insanları ihmal etmedi, cenazeye koştu, hasta ziyaretlerini ihmal etmedi, düğünlerde gerekeni yerine getirdi, sürekli halkın içinde oldu. Kendini onlardan soyutlamadı.
Kapısını, yüreğini, gönlünü insanlara açtı.
*
Koray Kıraç bir gerçek. Bu gerçekten yola çıkarak, dilerim ve umarım Ankara’ya gider, mecliste bizi temsil eder.
Ankara, Ankara! Duy sesimizi…