2016-03-19 08:52:44

Serdar Erdoğanyılmaz ve eleştiri kültürü…

Editör

19 Mart 2016, 08:52

  

Bu meseleye ilişkin olsa sadece onlarım da, toplumsal duyarlılık ve buna dair konularda sayın Serdar Erdoğanyılmaz kardeşimin yazılarını zevkle okurum.

İyiliği, güzelliği tavsiye eder, doğruluğu, dürüstlüğü aşılar, bizi biz yapan geleneklerimizi, kültürümüzü hatırlatır, insanların eğitilmesi konusunda hassasiyetini gizlemeden açık açık yazar.

Biz millet olarak eleştiriyi severiz. Eleştirilmekten çok, eleştirmeyi…

Maşallahımız var, herkesten daha fazla futbol kültürüne sahibiz, herkesten daha çok siyaseti iyi biliriz, çoğundan daha iyi gazeteciyiz. Toplumsal meselelerde ahkâm kesmekte üzerimize de yok Allah için.

*

Bunu derken… Eleştiriye karşı olduğumuz anlamı çıkmasın meydana.

Herkesin birilerini, her liderin birilerini eleştirme hakkı saklıdır veya vardır.

 Eleştiriyi kendilerine hak sayanların, karşısındakilerin eleştirilerini yok sayması, ancak ve ancak muz cumhuriyetinde geçerlidir.

 Duyarlılık ayrıntılarda gizlidir çünkü!

 *

Eleştirilerin hedefini saptırıp, meseleyi rejim değişikliğine taşımak isteyenler.

Siyasiler özellikle. En çok da ana muhalefet… Cumhurbaşkanı'nı eleştirmenin "diyetini" yapsınlar!

Keşfettikleri derinliğe doğru yürürken!  Daha kolay oy kaybederler! Ediyorlar da zaten.

Toplumu eleştirilerin "karanlık noktasına" taşımakla, korkuyu inşa etmek arasında sıkışan muhalefet liderlerine sormak gerekir?

Bizi yönetenler, muhalefettekiler, sorum size?

"Neden aynı çemberin içinde dönüp duruyorsunuz?" Ve gelin biraz da biz eleştiri yapalım!

 "Siz ihtiyarlamadan gitmeyecek misiniz?" Yenilmeye doymadığınız o koltuklardan! Mahkemeyi kadıya mülk mü sanıyorsunuz. Oturduğunuz koltukların dikenli olduğunu unutuyor musunuz? O koltuklara kimler oturdu, kimler gelip geçti, hiç düşündünüz mü?

*

Muhalefet kanadı en çok da… Dünya biter de, sizlere sorularımız bitmez bizim.

Ülkenin hangi sorununu paylaştınız? Hangi emek ürününde imzanız var? Hangi konuya destek oldunuz. Köstek olmak fıtratınızda mı var?

Ayak basamadığınız toprakların üzerinden bile siyaset yaparken, bir kez olsun kendinizi eleştirmeyi düşündünüz mü?

 Üstelik eleştirinin dozunu artırıp, insanları aşağılamayı bile demokratik hak sayanların demokrasi anlayışı kaç paralıktır?

Ama kararı değiştirmek için sadece oturulan yerden görüntülü konuşmak yeterli değil.

*

Sevgili Hakkı Yalçın’ın değdiği gibi,  ‘Ayak basılmadık topraklara ayak basmak gerekir’

 Hafızaları yoklamak ve kendi eleştirdiğin kurumu eleştirenlere de saygı duymak gerekir.

 Yoksa eleştiri menzilinden dışarı çıkmayarak.  Ancak oturulan odaların kapıları açılabilir.

Eleştirin ama vicdanı, insafı da elden bırakmayın! Bırakanları da uyarın! Şunu da hatırlatırım, ki meşhur veciz sözdür; “Çalma el kapısını el ucuyla, çalarlar kapını var gücüyle!”

 

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.