Geçenlerde de yazdım, ‘konut alırken sicilini sorun!’ diye… Kim okudu, dik dikkate aldı bilemem de, memleket sicili bozuk sözde müteahhitle kaynıyor.
Adım başı inşaata şirketi, her sokak başında bir kentsel dönüşüm uzmanı…
Yapacak bir işi gücü olmayanların müteahhit kesildiği günümüzde, milletin yuvasını yapacağım diye kendi yuvasını inşa eden, sonra da kayıplara karışanları az yazmadım.
Belki arkamdan söylenmedik laf da bırakmadılar ama önemli değil. Ben peşinciyim… Kimseden veresiye bir şey de almam.
*
Bir işe girerken bile, Adliye’den sabıka kaydı isteniyor. Sicili bozuksa adamın, iş miş yok. Temiz olacaksın işe girebilmek için, ki doğrusu bu.
Ama cingözlüğe soyunup, adam çarpmak, avantadan köşeyi dönmekse niyetin, önünde bir fırsat! Kentsel dönüşüme gir, kap parayı, pulu! Hele bir de çarpacak, insanların umutlarını, geleceklerini çalacak tıynette isen, fırsatı kaçırma!
Bizim insanlarımız da bir alem. Konut alırken, hemen fiyata giriyorlar. Lükse kaçması biryana, inşaat kalitesi mükemmel mi, adam sağlam mı, kullanılan malzemeler kaliteli mi, mantolaması yapıldı mı, yapı kullanma ruhsatı var mı?
Bunlara bakan yok.
Varsa yoksa fiyatı ve metrekaresi…
*
Sonra dayandım Allah adiye feryat.
Yok öyle!
İnsan evlenirken, kız ya da oğlan mahalleden, kahveden, camiden soruluyor, hakkında bilgi ediniliyorsa, sizler de konut alırken, müteahhidinizi iyi seçeceksiniz.
Sağlam mı, kapkaççı mı? Dolandırıcı mı, kaytarıcı mı, fırsatçı mı, anasının gözü mü, fırıldak mı?
Yoksa Marmara çırası gibi yanarsanız valla!
Benden söylemesi…