Yemek ve sıra gecesi ardından konukevi çalışanı geldi, usulca, ‘Efendim şıllık ister misiniz, yer misiniz!’ deyince, bende panik başladı.
Amanın, ne oluyor demeye kalmadan, garson anladı bilmediğimi, yabancısı olduğumu.
Şıllık, meğerse yöreye has bir tatlı ismiymiş.
Bizde öyle değil.
*
Balığı severim. Balık etini de…
Balık etliyi de…
Şanlıurfa yöresine ait olsa da, şıllık beni sarmadı. Adı bile tuhaf, acayip.
Sözde tanıdığını, sözde sevdiğini ve sözde dost olduğunu sandığınız şırfıntılardan nefret edersiniz mutlaka. Nereden bileceksiniz seni arakadan vuracağını. Birilerine destek verirken, sana köstek olacağını…
*
Şıllığı geçtim, bir tarafa bıraktım da…
Balık eti elime geçse, canını çıkartırım.
Kebaptan iyidir.