2019-10-08 14:12:49

Siyaset - ticaret birbirine karıştı. Neyi bölüşemiyorsunuz!

Editör

08 Ekim 2019, 14:12

Bizim kaderimiz mi siyasi ve ticari krizlerle ulusal basında görünmek? Hele şu son birkaç ay içerisinde öyle olumsuz vakalarla karşılaştık, yüzleştik ki, insan yazmaya utanıyor, korkuyor desem benden uzak olsun da insan iğreniyor. Buna sahipsizlik mi desek, kader mi desek bilemiyorum,  adını da siz koyun artık.

Fırnız’daki olayların daha mürekkebi ve iklimi kuramadan, çirkin, iğrenç olaylar ve kişiler peş peşe patlak verdi. Elbistan Devlet Hastanesindeki narkozlu hastaya taciz olayı, sonra yerel yönetimlerdeki yolsuzluk iddiaları, şartlı serbest bırakılan kimseler, iki fabrika arasındaki ticari hırs da önüne geçince verilen kavga, kısır çekişmelere her daim sahne olan memleketimde, Şehir Hastanesindeki yaşandığı iddia edilen kısır partisi, derken yerel yönetimlerdeki üst düzey insanlarla siyasilerin birbirine girmesi, birbirlerini suçlamaları.

Olacak şey değil ama yaşanıyor işte.

*

Gazeteciye haber lazım. Onları suçlamıyorum, ki haddim değil. Herkes görevini yapıyor netice itibariyle.

Ama son aylarda bu şehirde bir şeylerin iyi gitmediğini gösteriyor.

Siyasi ve ticari kavgalar, çekişmeler, kısır döngüler, çıkar ilişkileri, ithamlar, en aşağılık aşağılamalar birbirini kovalarken, insan gerçekten iğreniyor.

Vatan, millet, Sakarya, ezan ve bayrağın önüne geçti çıkar ilişkileri.

Bir kıçı kırık çıkar için dostluklar, ‘önce memleket’ sevdası, dava adamlığı, en büyük particilik aşkı, bir cümlede yerle yeksan olurken, milletin gözü önünde yaşananlar karşısında vatandaş da Vay be, biz kimlere inanmışız, kimlere güvenmişiz, kimlere oy vermişiz!” demeye başlayınca, olanın memlekete olduğunu da unutmaya başladık.

*

Kısır partisiyle kısır çekişmeler insanları yaralıyor, davaya zarar veriyor, internete sitelerinde, gazetelerde ve sosyal medyada herkes birbirini suçluyor, insanlar itham altında eziliyor, yüz yüze bakılmayacak yorumlar da bunlara eklenince,  bazen nerede yaşadığımızı da unutuyoruz.

Bizi bu muyuz?

Soruyorum siyasilere, ticaret erbaplarına, belediye başkanlarına, bunların dışında bu kısır çekişmelerde payı olanlara…

Ulusal televizyon kanallarını açıyorum, yerel ve ulusal gazetelere bakıyorum, herkes birbirine bindiriyor, herkes kendini aklamaya çalışırken, birilerini yaralıyor.

Kim haklı, kim haksız onu bile tayinde sıkıntı çekiyoruz. Ama siyasi irade, yani demem o ki, AK Parti’de İl Başkanı kardeşimiz Ömer Oruç Bilal Debgici, çıkıp bir açıklama yapmak yerine, susuyor, susuyor, susuyor.

Sıranın kendisine geleceğini bile bile…

*

Yine soruyorum…

Bu şehirde herkes birbiriyle niye kavgalı? Niye ortaklar birbirine kılıç çekecek kadar düşman hale geldiler.

Siyasetçiler, belediye başkanları neyi paylaşamadı da asıl veya asılsız iddialar havalarda uçuşmaya başladı. Neden, niye, niçin?

Neyi bölüşemiyoruz.

Neyin peşindesiniz?

Derdimiz ne?

Hıncımız, öfkemizi, kinimiz kime? Hani sizin memleket aşkınız, sevdanız, nereye gitti?

Cevap verebilecek babayiğit var mı, çıkar mı aranızdan!

*

NOT: Bu yazı 2 gün önce yazılmıştı. Ancak bugün metropol ilçe belediye başkanlarının da katıldığı basın ile birliktelikte, siyasetin mihenk taşı sayın Mahir Ünal meseleleri kişiselleştirmeden, basın ahlak yasası çerçevesinde gazetecinin eleştiri hakkı olduğuna işaret etti.

Kervanhan’daki buluşma için, basın adına ortaya koyduğu sistem için, bu sistemin birer parçası olan büyükşehir başta olmak üzere metropol ilçe ve diğer ilçe belediye başkanlarına teşekkür ederiz.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.