Sabahın erken saatlerinde, siteye koyduğum köşe yazımda partilerin çıkarttığı milletvekili sayısını verirken,
AK Parti : 6 (Mahir Ünal, Ahmet Özdemir, Cihat Sezal, İmran Kılıç, Celalettin Güvenç ve Habibe Öçal)
İYİ Parti : 1 (Faruk Atlı)
MHP : 1 (Sefer Aycan)… diye sıralamıştık.
Yorum yazarken de, Dr. Faruk Atlı’nın meclise gittiğini, Ali Öztunç içinde üzüntülerimizi belirtmiştik. Çünkü sayın Ali Öztunç, değil aylardır, yıllardır sahadaydı, çalışıyordu, adını da atom karıncaya çıkartmışlardı. Kıt imkânlarıyla öyle bir seçim çalışması sürdürdü ki, herkesin de takdirini kazandı.
*
Maçları düşünün. Dünya kupasını seyrediyorsunuz. Takım galip, ancak maç berabere sürerken, hakem uzatma gösteriyor.
Ali Öztunç da, uzatmada gelen golle, yani yurt dışından gelen oylarla Faruk Atlı’yı indirdi koltuktan, kendisi oturdu.
Faruk Atlı’nın sevinci, mutluluğu kısa sürdü. Kaybetmek zor.
Zaten kendisi de gurubuna attığı yorumda, ‘kısmet değilmiş’ açıklamasını yapmak zorunda kalmıştı. Kalmıştı ama kendi partisi içinden muhalif bir gurup da milletvekili olarak meclise gitmemesine sevinmişlerdi.
Kim sevindi, kim üzüldü, onu bilemem.
Şunu derim, nasip değilmiş, kısmette yokmuş.
*
Son dakikada gelen golle bu ünvanı, bu koltuğu fazlasıyla hak ettiğine inandığımız sayın Ali Öztunç, CHP milletvekili olarak şehrimizi temsil etme hakkını elde etti.
Emekleri boşa gitmedi.
Çabaları, iyi niyetli yaklaşımları, insani yanı karşılığını buldu. Onun en büyük destekçisi olan başta İl Başkanı sayın Esat Şengül olmak üzere, onun bu zaferi kazanmasında büyük payı olan herkes (ilçe, kadın ve gençlik kolları teşkilatları) sevindi kuşkusuz.
Bu mesele çok tartışılır, çok konuşulur, bu pilav daha çok su çeker.
*
Bizi 27. dönemde mecliste temsil edecek bütün vekillere başarılar diliyoruz. Allah utandırmasın, mahcup etmesin!