2017-09-06 18:12:01

Sosyal medya denilen lanet yuvası…

Editör

06 Eylül 2017, 18:12

 Son zamanlarda, açılan sahte hesaplar ile sosyal medya üzerinden geçmişte siyasetin tepesindeki isimleri, Onikişubat Belediyesini, dolayısıyla Ak partiyi kamuoyu nezdinde yıpratmak amacıyla, yalan ve iftiralarla dolu paylaşımlar gündemden düşmedi. Herkesin dilinde…

Şimdi bütün Maraş halkı, sosyal medyada çıkan, sonra da kaldırılan iddiaları konuşuyor. Yenilir yutulur şeyler değil.

İnancım odur ki, yazana, söyleyene değil, yazdırana, söyletene bakacaksın.

Ve de zamanlamaya dikkat buyuracaksın. Zamanlama derken! Anladınız, anladınız, anladınız işte…

*

Sosyal medyadaki biri çılgının, belki de kiralanmış, kullanılıp peçete gibi atılması muktedir birinin kirli yayınları, çirkin saldırıları, çirkin iddialar karşısında, Onikişubat Belediyesi bir açıklama yapma gereği duydu.

Bakın Onikişubat Belediyesi, bu iddialara, çirkin iftiralara karşı bir açıklama gönderme gereği duyarken, yine sosyal medyada kafaları karıştıran eleştiriler de yer almadı değil.

Kaldı ki, BİMER’e dahi gönderilen yazılı metin üzerine, bir müfettiş gönderildi Ankara’dan. Kaç kişi geldiler, kaç gün kalırlar, bilemeyiz.

*

Tabi eşeğin kuyruğunu keserseniz kimi uzun der, kimi kısa. Sosyal medyada yer alan bu iddialar yayınlanınca haliyle yorumların dili de farklı oldu.

Zaten şehir şu anda ikiye bölünmüş durumda.

Siz bakmayın insanların birbirlerine, ‘canım, ciğerim’ dediklerine. Arkanı dönsen, bıçak vuran çok olacak. Yeter ki arkanı dönme bu şehirde. Dönersen, Marmara çırası gibi yakarlar adamı.

Onikişubat Belediyesinden gelen açıklama, hadi buna savunma diyelim, iddialar karşısında biraz zayıf kalmış gibime geldi.

Yasak savma kabilinden gibi olmuş sanki.

Oysa daha oturaklı, daha sağlam bilgi ve belgelerle bu iddialar, bu çirkin iftiralar çürütülebilinirdi.

Tabi olay Savcılığa kadar intikal ettiği için bizim fazla bir şey yazmamız şık düşmez, etik de değil. Sonra adama, “Gel bakalım buraya, ne demek istiyorsun!” deyip ifadeni alırlar.

Çok da ileri gidersen, çırparlar…

*

Duymadıysanız yazayım, daha önce de bazı bakanlarımız hedef tahtası haline gelmiş, onlar için de yine çirkin iddia ve iftira kampanyası düzenlenmişti adeta.

Dikkat, dikkat, dikkat!

Bu tür haberler, yazılar, iddialar (ki doğruysa Savcılığa neden vermiyorsunuz) kamuoyunun midesini bulandırdı. Ve Kahramanmaraş’a zarar veriyor. Bir ulusal gazete de bunları haber yapınca, gazeteler toplattırılıyor.

Bunu yazan, yazdıran içerden birisi. Kurumu çok iyi bilen, tanıyan. Ya da birilerinin talimatıyla tutulan maşa… Hani derler ya, ağacın kurdu kendi içinde… O hesap işte…

Dikkat ettim, okudum, iddiaların içinde olmayan yok. İsimler, tarihler, rakamlar, belgeler gırla… Biraz daha ileri gitseler, biraz daha canlansalar neredeyse bir milyon yüz bin kişiyi eleştirinin hedefi haline getirecekler.

Bu asıllı mı, asılsız mı, gerçek mi yalan mı, ne olduğunu bilemediğimiz dedikodular, hem belediyelerimize, hem çalışanlarına, hem başkanlarına, en çok da Kahramanmaraş’a zarar veriyor. Yok eğer doğru ise, vay halimize! Yalansa, dedikodu ise, iftira ise, düzmece ise, kin ve nefret tohumları ekiliyor ise, bir itibarsızlaştırma yarışı içindelerse…

*

Ve ateş şehrin her tarafını kuşattı ise, hiçbir canlı mahlûkatın kurtulma şansı yok!

Rezil olduğumuz da yanımıza kâr kalıyor. Birileri de sevincinden zil takıp oynuyor, göbek atıyor!

Oh, oh! Yandan Halimem yandan, severim seni candan!

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.