İki günlük sokağa çıkma yasağından sonra bugün dışarıda insanlar. Kısmen, sınırlamayla…
Pazar akşamı, yasağın sona ereceği yakın saatlere, şok haber düştü ekranlara. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun istifası. Tabi gerçek yüzünü, gerçek sebebini b ilemiyoruz. Ama ahkam kesenlere bakılırsa, maşallah millet her şeyi biliyor. Nihayetinde iş tatlıya bağlandı, sayın Soylu Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın ikna etmesi, talimatı ile görevinde kaldı.
Bu sevindirici haberle yattık, uyandık. Soylu’nun geri dönmesi, devam etmesi gerekiyordu. Ülke huzuru için, devletin bekası için, şu zor ve sıkıntılı günlerde yeni krizlere gebe kalmamak için…
Geldik bugüne.
*
Meselemiz su ve sabun…
Hadi dokunma! Virüsü bulaştırıyorsun başkalarına. El temizliğine dikkat çekiyor uzmanlar. Yüzüne, ağızına, burnuna ve kulağına dokunma diye… Dokunursan yanıyorsun!
Eh, suya sabuna dokunmadan da olmuyor bu işler.
Ev hanımına döndük neredeyse, bir elimiz suda, bir elimiz sabunda. Hijyene verilen önem, hiçbir dönemde bu kadar ilgi görmedi. Su içsek, kırk kez bardağı yıkıyor, elimizi musluğun altına götürüyoruz!
Gazetecisin üstelik. Yazıyorsun bir şeyler. Diyorlar ki, ”Aman gözünü seveyim, sabuna dokunma!” Akıl vermesi kolay, gel de dokunma hadi.
*
Gazeteci olunca, yazar çizer takımındaysanız, suya sabuna dokunmadığınız yazı da okunmuyor birader. İnsanlar, yani okur, adam gibi eleştiri bekliyor senden, benden, arkadaşlarımızdan. Tamam, biz kimseye yani ona buna hakaret edelim, belden aşağı vuralım, şahsiyetini iki paralık edelim diye uğraşmıyoruz.
Uyarıyoruz. Daha iyisi, daha güzeli için çaba harcıyoruz.
Evet, belki bugün, belki yarın, belki yarından da yakın, biz gazetecileri zor günler bekliyor. Dikine dikine yazan arkadaşlarımız var, ben varım. Tabi ki eleştirinin tadı, etik kuralları, tuzu, kıvamı ve adabı olacak. Sonra, gelenin keyfi için geçmişe kalkıp sövmenin kime ne yararı olacak?
Uzmanlara gelirsem, şu çalgın, pardon salgın günlerinde, ‘suya sabuna dokunun!’ oluyor. İyi güzel de, bize de dayatıyorlar, ‘Tamam, gazeteciliğini yap, köşe yazını yaz ama suya sabuna dokunma!’
Eee, ben ne anladım bu işten! Hamam tası gümüşten.
İki arada bir derede kalıyorsun!
*
Sudan, sabundan korksak gazeteciliği yapmam!
Eleştiriden korkan yazmasın, kendinden emin olanlar eleştirilere tahammül etsin!
Zaten evde otura otura bir tarafımız yara oldu, olacak. Mutfaktan çıkmıyoruz, obezliğe atım atma aşamasındayız.
Bir elimiz suda, bir elimiz sabunda!