Bugünlerde yoğunum. Oğlum Gencay’ın düğün telaşı, haftalık gazeteyi sektirmeden ve aksatmadan çıkartma gayretleri ve yoğun gündem nedeniyle, bugünü bir fıkra anlatarak atlatmak, kurtarmak istiyorum.
İzniniz ile tabi… Beni bu aralar idare edin, ne olur?
Akıl hastanesinde deliler namaza başlamış. Tabi doktorlar büyük hayret ve şaşkınlık içindeler. Herkes delilerin akıllandığını, artık ne yaptıklarını bilen insanlar oldukları kanaatine varmışlar. Bu duruma çok sevinen başhekim, bir gün delilerin yanına gitmiş ve; "Sizi hacı yapacağım, dediğimi yapın!" demiş ve delilere hastane binası etrafında dönerek tavaf etmelerini söylemiş.
Tüm deliler hacı olacakları sevinciyle hastane binası etrafında günlerce dönmeye başlamışlar.
Başhekim bu durumdan çok memnun, odasında keyifle çayını yudumlarken, birden penceresinden içeri taşlar yağmaya başlamış.
İçerde ne varsa param-parça, kendisinin de kafası, gözü kan revan içinde. Kendini dışarı zor atmış ve delilere bağırmış; "Ne yapıyorsunuz, siz manyak mısınız!"
Deliler şu cevabı vermişler; "Talimatın üzerine tavafı bitirdik, şimdi şeytan taşlıyoruz!"
NOT: Aslında bu fıkrayı bugün koymamın sebebi başka, tesadüf değil. BUGÜN Gazetesindeki arkadaşlar habere yapmışlar, Necip Fazıl Şehir Hastanesinde doktorların işi savsakladığı, hastalara bugün git-yarın gel, diyerek başlarından savdığı, hastaların ciddiye alınmadığı, gerekli ilgiyi görmediklerini sebep olarak göstermişler, bize göre de mükemmel bir habercilik yapmışlar.
O yüzden işte…