Belirlenecek belediye başkanları hem temiz olsun, hem halkına tepeden bakmasın, hem istişareden yana olsun, hem halkın başkanı olsun, hem gönül belediyeciliğine soyunsun, hem de sorumluluk alsın ve çalışsın.
Temizmiş, her gün yıkanırmış, beş vakit namaz kılarmış, hanımının başı kapalı imiş, imam hatipte okumuş, hac ve umre yapmış, geç onu. Kıldıysa, okuduysa, gittiyse kendine. Benim yerime gitmedi nihayetinde.
Ve de..
Ulu Cami’ye imam aramıyoruz neticede.
Tabi ki ahlaklı olacak, tabi ki siyasetine dini, duygusallığı, partisini, rozetini, tuttuğu takımı karıştırmayacak. Halkın ve gönüllerin başkanı olacak.
*
Seneler önce, Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı sayın Binali Yıldırım, Erzincan’da katıldığı bir çalıştayda, 10. Cumhurbaşkanı sayın Ahmet Necdet Sezer ile yaşadığı bir olayı anlatır. Her hizmetin bir cezası olduğunu belirten Yıldırım anlatmıştı.
Bir gün bir genel müdür yardımcısını görevden aldım. Cumhurbaşkanı Necdet Sezer de, ‘görevden alınması uygun değildir’ demişti. Tanıyor mu acaba diye merak ettim. Randevu alıp makamına gittim.
“Cumhurbaşkanım bu adamı tanıyor musunuz?” dedim.
Sezer; “Yok, tanımıyorum” demişti.
Kendisine; “Peki neden böyle bir tasarrufta bulundunuz?” diye sorduğumda, bana “Dosyasına baktım hiçbir şeyi yoktu” cevabını verdi.
Kendisine, “Ben de zaten onun için görevden aldım” dedim. “Adam ömrü boyunca hiçbir sorumluluk almamış, bu yüzden dosyası tertemizdi” diye söyledim.
*
O hesap…
Şimdi Hayrettin Güngör zamanı.
Dilerim Kahramanmaraş bir gün görür. Dilerim umutları boşa çıkartmaz, dilerim bir basın danışmanı tutar, dilerim televizyona çıkarken yalnız çıkmaz, dilerim senin köylün, benim mahallelim zihniyeti ile hareket etmez, dilerim vatandaşa tepeden bakmaz, dilerim insanlarla konuşurken gözlerini kaçırmaz, dilerim insanların telefonlarına çıkar, dilerim liyakate ve ehliyete önem verir, dilerim halkın başkanı olur.
Ona inanıyorum, ona güveniyorum.
REİS Hayrettin Güngör dediğine göre, bir bildiği var demektir.
Yine diyorum, Kahramanmaraş bir Güngör’ecek!