Ee, sen takip etmezsen, sen adamını, sorumlusunu çağırıp ‘Nedir bu rezalet, yağmur yok, yıldırım yok, fırtına yok, neden iptal, neden uçak zamanında kalkmıyor?’ diye hesap sormazsan, herkes kendi keyfince yürütür işini.
Sosyal medyada gezinirken, Zekeriya Türkyılmaz kardeşimin hava limanında çekilmiş resmini gördüm. Kendi adımıza, şehrimiz adına üzüldüm. Erzincan’ı tanıyan, orada 3 yıl görev yapan, hava limanını bilen birisi olarak, bir bizim ucube havaalanına baktım, bir de Erzincan aklıma geldi, utandım.
Neyse…
Bu ayıp, bu utanç benim değil. Ne kadar başımı öne eğsem de, ne kadar üzülsem, kahrolsam da, ekşi mekşi bağımızın koruğu deyip sineye çekiyoruz.
Zaten her zaman yaptığımız şey.
Kadersizlik, sahipsizlik…
*
Sürekli İstanbul’a giden bir okurumuz, ki kendisi işadamı, sosyal medyada paylaşmış, 8.30’da kalkması gereken uçak kalkmamış.
Teknik sebep olur, inanırım, eyvallah derim.
Uçuşu engelleyecek iklim şartları oluşur, tamam derim.
Günlük güneşlik hava, hem saatinde kalkmıyor, hem de iptal ediliyor bir gün önce…
Gidip gelenler söylemese, paylaşmasa, kimsenin haberi olmayacak, ruhu bile duymayacak.
*
Eh artık seçim de bitti, Maraş’ın derdi onları germeyeceği için, bu saatten sonra uçak zamanında kalkmış kalkamamış, iptal olmuş olmamız çok da umurunda değil kimsenin.
Siz bir ILS cihazını bile yerine koyduramadıktan sonra…
Bizim en büyük eksikliğimiz ne biliyor musunuz? Hesap sormuyoruz.
Ortada bir ihmal var, ilgisizlik ve kayıtsızlık söz konusu! Ancak yapanın yanına kâr kalıyor, ne hesap soran var, ne fatura kesen.
Zaten şehir inşallah ile maşallah ile yürüdüğünden, her işimizi Allah’a havale etmeyi de alışkanlık haline getirdiğimizden, kör tuttuğunu öpüyor!
Olan da yolculara oluyor!
*
Kadermiş…
Ne kaderi be…
İlgisizlik, sahipsizliktir, umursamazlık, vurdumduymazlık, görevi ciddiye almamaktır bunun adı…
Siz bırakın sağa sola havaalanının derdine düşmeyi, mevcudu iyileştirin, kurumun başındakilerden hesap sorun, ‘insanları, yolcuları neden mağdur ediyorsunuz, neden açıklama gereği duymuyorsunuz!’ diye…
Belediye hoparlörümden anons edilse, bir şekilde kamuoyuna duyurulsa, uçak iptal edildi, ya da gecikecek diye…
Bir yeriniz mi eksilir, ölür müsünüz!