Biz 70’i devirdik. Çok yer gördük, çok insanlarla tanıştık, çok belediye başkanı, çok vali, çok başbakan ve cumhurbaşkanı gördük.
Siyasetin içinde olduk, olmadık ayrı, ama bu hayatı hep sevdik.
Ama bir şeyi yapmadık. Gelenin keyfi için geçmişe kalkıp küfür etmedik.
*
Bize bilgiler gelir, belgeler ulaştırılır. Çoğu zaman da, yüz yüze gelmeye cesaret edemeyen, kimliğini saklamayı maharet sayan karşıt görüşler, muhalefet edenler, birileri hakkındaki iddiaları sosyal medya üzerinden gönderirken, ‘haberini yap, faturayı bildiğin kadar kes!’ diyecek kadar da hadsizleşirler.
Bu tiplerle, bu tür saplantılarla ilk kez karşılaşamıyoruz.
Yemek teklif ederler, para sunarlar, yeter ki istedikleri olsun, paşa gönülleri yerine gelsin, bizim üzerimizden intikam almak, öç almak istedikleri kişi yıpransın, seçimler üzeri saf dışı kalsın, listeye girmesin, belediye başkanı olmasın gibi mantıklarla üzerimize gelirler.
Vur derler. Kır derler. Parçala, böl derler. Gazetecilik dersi bile vermeye kalkıp, ‘işini yap!’ türünden basın ahlakını yerle yeksan etmemizi isterler, beklerler…
İşte sana bilgi, işte belge. Yaz, bitir şu herifi diye akıl da verirler.
*
Biz tetikçi değiliz. Varsa elinde belge, suç unsuru, Adliye’nin yerini biliyorsun. Bizi kullanma, bizi maşa olarak görme, bizi kiralık, satılık kalem yerine koyma!
Bizim Don Kişot’luklarla işimizi yok, yel değirmenlerine karşı savaş açmak gibi basın ahlakı içinde değiliz.
Bir başkasını karalarken, bitirmek ve itibarsızlaştırmak gibi niyet içinde iken, aynayı önce kendine çevir, suratına bir bak.
Suratsız herif!