Birileri bizimle oynuyordu ama kim, bilinmiyordu? Belki de biliniyordu ama siyasi hesaplar, gelecek endişesi, vur ve kaç stratejisi mi ağır bastı bilinmez, zehirlenme olayı merkez ile ilçe arasındaki gerginliği daha da tırmandırmıştı.
Merkez ve AK Parti aleyhine bir kampanya sürdürülmüş, başarılı mı oldu, yoksa nal mı toplandı aklım yetmez, bu mesele hayli üzmüştü insanları.
Siyasi bir kavga mı vardı da biz bilmiyorduk, anlaşılamadı.
*
O kadar ki bu olayın sabote edildiği, merkez ve AK Parti aleyhine bir sürdürülebilir kampanya icat edildiği fikri de ortaya atılmışken, belediyeler arasında gerginlik hiç bitmedi, sürüp gitti…
Merkez ile Elbistan arasındaki ipler iyice gerilmişken, su yüzünden çıkan tartışmalar alevlenmişken, art niyetli bazı gazete ve tele vizyon kanalları ve özellikle sosyal medya, bu işi sulandırdılar, öyle ki gerçekleri saptırarak, birilerini hedef haline getirdiler.
Aynı partinin mensupları, yollar ayrılınca, düşman kardeşleri oynamaya başlamışlardı ki, bu daha korkunçtu. Öyle ki kardeşlerden birinin merkez aleyhine çalıştığı, partiyi ve yerel yönetimin başındaki insani halkın gözünden düşürmeye çalıştığı iddiaları bile havada uçuşmaya başladı.
*
Here ne kadar siyaseten yolları ayrılmış olsa da, bu iddia basit, sıradan ve iğrenç bir iddia idi. Her iki bölgeyi temsil eden insanların bu kadar küçüleceğini kimse düşünemezdi. Ama dilin kemiği yoktu ki, ağzına gelen konuşuyordu.
*
Şimdi bu mesele yeni bir boyut kazandı.
Tartışmanın, itibarsızlaştırmanın tarihi, yönü ve güzergahı değişti. Yeni iddialar ortaya atıldı. Sosyal medyada bazı asılsız iddialar çıkınca, KASKİ de açıklama yapmak zorunda kaldı. İlçe Pınarbaşı kaynaklarındaki göl yüzeyinde oluşan yosunlar nedeni ile Büyükşehir Belediyesi ile Kaski Genel Müdürlüğü aleyhinde sosyal medyada bazı asılsız iddialar yer alınca, ‘ne oluyor, yeni bir kavgaya zemin mi hazırlanıyor?’ tartışmaları da beraberinde gelmeye başladı. Hele hele şu referanduma sayılı günler kalmışken…
Suyun olduğu yerde yosun olur. Bunu en cahili bile bilir, idrak eder. Ancak maksat üzüm yemek mi, bağcıyı dövmek mi, anlamış değilim. Son olarak eklemem gerekirse, KASKİ’nin açıklaması yerinde ve zamanında:
Aman dikkat! Gerginliğe, ayrışmaya gerek yok!