Deli dolu diye bir sosyal medya mecrası var, onlardan arakladım başlığı. Aslında bu yazı, geçenlerde yazdığım ‘Kaleciyi direğe bağlayıp, penaltı çekmek’ başlıklı yazının devamı.
Sorsan herkes futbol allamesi, özellikle deprem sonrası herkes deprem uzmanı, herkes usta futbol yorumcusu, herkes futbol yazarı. 'Ben bu işten anlamam!' diyen yok!
En iyi gollük pası ben veririm, en iyi çalımı ben atarım, en iyi ortayı ben yaparım, en iyi orta sahada topu ben gezdiririm, en iyi penaltıyı ben çekerim vs..
Kaleciyi direğe bağlarsan, babam da çeker o penaltıyı.
*
Bazen biri, birileri, bir hadise takılıyor kafamıza. ‘Bırak, takma, değmez!’ diyorsun ama o köpek soyu seni rahat bırakmıyor, didikliyor, tahrik ediyor, üstüne üstüne geliyor.
Diyorsun ki, ‘Bari dinime söven Müslüman olsa!’
İnsanlıkla alakası yok, en rezil, en soysuz mahlûkat!
*
Ama aramızda, toplum içinde.
Bu alemden, bu sektörden kimler geldi, kimler geçti. Ben geçmişimdeki insanlarla ilgilenmiyorum. Hayırlısı olsaydı, zaten hayatımda kalırlardı. Geride bıraktıklarına odaklanırsan, önünde seni bekleyenleri göremezsin!
Demek ki, değmezmiş, kayda değer değillermiş!
Hayatından defet gitsin!